GDO - NBŞ ve Pancar Şekeri

Geçtiğimiz günlerde bazı yayın organlarında şeker fiyatları hakkında çeşitli yazılar yayınlandı. İddia şuydu dünyada en pahalı şekeri yiyoruz, kaçağa 100 milyon dolar ödüyoruz.

Bu iddianın zamanlamasının GDO'lu ürünlerin ülkeye girişinin tartışıldığı günlere denk gelmesi kadar, şeker fabrikaları özelleştirmesinde ilk grup olan, Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba Şeker Fabrikaları için son teklif verme gününe 5 gün kala ortaya atılması ilginçti. Ondan daha ilginç olanı ise bu iddiayı ortaya atanın kimliği idi. Pancar şekerinin rakibi olan ve mısırdan nişasta bazlı şeker üretimi yapan ve yakın bir zamana kadar üretim tesislerini birinci sınıf tarım arazisine kurmakla suçlanan bir firmanın yetkilisinin rakip ürüne karşı yönelttiği bir suçlama idi, tüketicinin kandırıldığı, yüksek fiyatla tüketim yaptığı suçlaması.æ

Peki nerede konuşulmuştu Türkiye'deki pancar şekeri fiyatları? Fransa'nın Grasse kasabasında. Firma yetkilisi Türkiye'deki şeker pazarı ile ilgili fikirlerini film festivaliyle meşhur Cannes şehrine 20 kilometre uzaklıktaki, Nice'ın hemen yakınındaki, Cote D'Azur Plajının hemen ötesindeki Grasse'de paylaşmayı uygun bulmuştu misafirleriyle. Dünya parfüm özütünün %60'ının üretildiği ve parfümün başkenti diye adlandırılan bu kasabada alınan bilgiler de medya vasıtasıyla tüm Türkiye'ye duyurulmuştu; Türkiye pancar şekerini dünyada en pahalı tüketen ülke, NBŞ kapasitesini tam kullanamıyoruz. Grasse'den seslendirilen iddia buydu.

Durum gerçekten de öyle mi? Aslında o seyahatte yer alanlar sadece on dakika araştırmacı gazetecilik yapsalar, bu iddianın doğruyu yansıtıp yansıtmadığını Avrupa'nın göbeğinde test edebilirlerdi. Yapacakları tek şey, ya o kasabada ya da nerede konakladılarsa orada kendileri için düzenlenen resmi programdan 10 dakika ayrılarak herhangi bir markete ya da Fransızların meşhur Carrefour'una girip kristal veya küp şekerin fiyatına bakmaktı.

Baksalardı şu etiketleri göreceklerdi;

Beyaz Şeker (Küp); 1 kg=1,65€ yani 3,65 TL

Bir başka markanın küp şekerinde 1 kg=1,54 € yani 3,41 TL,

Kristal Şekerde bir markada 1,50 €/kg (3,32 TL/kg), bir diğerinde 1,45 €/kg (3,21 TL/kg) fiyatlarını tespit edeceklerdi ve ucuzluğuyla örnek verilen, dünya şeker borsası fiyatlarının belirleyicisi kamış şekerinin Fransa'da kilogram fiyatının 2 € (yani 4,43 TL/kg-en ucuz raf fiyatı) olduğunu da tespit edebileceklerdi.

Çağımız iletişim çağı ve bilgiye ulaşmak herkes için artık kolay. Bizim tüketicimizin dünyanın en pahalı şekerini tükettiğini iddia edenler, bu çağda mumlarının yatsıya kadar da yanmayacağını bilmelidirler. Onların da bildiği gibi, dünyada en pahalı şekeri Zimbabweliler tüketiyor, şekere perakendede ton başına 3.744 $ ödüyorlar. Elbette biz kendimizi Zimbabwe'nin durumuyla karşılaştırmayacağız. Biz muadillerimize ya da içinde yer almak istediğimiz ekonomik topluluğa bakacağız. Orada da durum şu; Fransızlar şekere ton başına ortalama (KDV Hariç) 1916 $, Finliler 1.828 $, Norveçliler 1.740 $, Almanlar ve Avusturyalılar 1.586 $, İsveçliler 1.564 $, Belçikalılar 1.476 $ ödüyorlar. Japonların şekere ton başına yaptığı harcama ise 1.806 Amerikan Doları. Bizim ülkemizde ise tüketici ton başına ortalama (KDV Hariç) 1330 dolar ile 1385 dolar arasında fiyat ödeyerek şeker tüketebiliyor.

Gıda sanayinin borsa fiyatlarından şeker kullanma meselesine gelince, Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yurt içinde üretip dış ülkelere ihracat için üretim yapan firmalara imal edilen mamul içindeki şeker zaten dünya borsa fiyatları üzerinden satılmaktadır.

Grasse'de ortaya atılan iddiaya cevabımız, yukarıdaki rakamlardır. Türkiye'de tüketicinin gönlü ferah olsun, pancar üreticisi tarladan çıkarılmadığı müddetçe Türk Milleti hem kandırılmayacak hem de sağlıklı ve doğal ürünler tüketecektir.

Ancak bizim de verdiğimiz cevap kadar önemli sorularımız da var; kamuoyuna açıklanmasını istediğimiz, cevabını bilmek istediğimiz hususlar var. Mesela AB ülkelerinden Fransa ve İngiltere'de NBŞ kotası % 0, Almanya'da ise %1,92, bu oran Türkiye'de % 12,5'tir. Pancar şekeri kotası ise arttırılamamaktadır. Bu yüksek kotaya rağmen kapasite kullanımı ile ilgi sorunun dile getirilmesi bir beklentinin ifadesi midir?

New York Borsasında mısırın fiyatı 302 $/ton, Türkiye'de ithal mısırın fiyatı 331 $/ton'dur. Yani NBŞ'nin hammadde fiyatı Amerika'daki fiyat ile neredeyse aynıdır. Dünyanın en büyük üretici ülkelerinde nişasta bazlı şeker fiyatı 250-500 $/ton'dur. Türkiye'deki fiyatı ise nihai tüketiciye ulaştığında (Aşağıda raf bilgileri yer almaktadır) yaklaşık 1200 $/tondur. Hammaddedeki % 10'luk farkın NBŞ'de Türk tüketicisine bu denli katlanarak yansımasının gerekçelerini bilmek hem gıda sanayimizin hem de milletimizin hakkıdır ve şu sorular cevaplanmalıdır;

Dünyada en pahalı yüksek fruktozlu mısır şurubu tüketen ülke Türkiye midir?

NBŞ pazarı açısından dünyada en yüksek kar marjlı pazar Türkiye'de midir?

Şekerlemelerde, şekerli maddelerde, unlu mamullerde, baklavada, helvada, dondurmada, reçelde, alkollü alkolsüz içeceklerde ve sakızda kullanılan NBŞ'lerin tonu nihai tüketiciye ulaştığında ülkemizde 1.200 $/ton'a gelmektedir. Dünya NBŞ fiyatları 250-500 $/ton olup, fark 950-700 $/tondur.

Şimdi soruyoruz; bu iki katı aşan fark Türk halkının çiğnediği sakızın, içtiği kolanın, ağzını tatlandırdığı baklavanın, çocuğuna aldığı dondurmanın fiyatını etkilemekte midir?

Dünya fiyatlarıyla aradaki iki katı aşan farktan oluşan rant, mısır fiyatları aynı olduğuna ve bu nedenle üreticinin cebine girmeyeceğine göre kimleri zenginleştirmektedir?

GDO'lu ürünlerde ilk sırayı dünyada mısır alıyor ve sınırlarımızdan resmi verilere göre 2008 yılında 1 milyon 133 bin ton mısır girdi. Mısır ithalatımız üretimimizin % 27'si düzeyinde. Mısır ithalatı bugün de var, 2008'den önce de vardı, bu ithal mısırların nerede, kimler tarafından kullanıldığı açıklanacak mı? Bunların nerede, kimler tarafından kullanıldığı kesinlikle açıklanmalı ki tüketici hangi ürünün içinde neyi tüketmiş aydınlanabilsin.

ABD'de GDO'lu şeker pancarı üretimi yargı aşamasında. ABD'de üretilip üretilmeyeceği tartışılmakta ve Dünya'da başka hiçbir ülkede genetiği değiştirilmiş pancar üretilmiyor. Bizim ülkemizde ise şeker pancarı tarımı konvansiyonel sistemle yapılıyor, yani kullandığımız tohumların hiçbiri GDO'lu değil ve bizim ülkemizin sınırlarından şeker pancarı girişi yok. Yani Türk çiftçisi üretiyor ve Türkiye'deki şeker fabrikaları ürünü şekere dönüştürüyor.

Sözün özü Türkiye'de pancar şekeri göründüğü gibi berrak, tertemiz ve beyaz.

Yanlış hesap Bağdat'tan döner derler. Bu hesap Grasse'de yapıldı, tekzibi pancar tarlasındandır